SİTEMİZ HER GÜN GÜNCELLENMEKTEDİR...

SELCEMİNKAZANI

Call of duty Black Ops inceleme 3

Hazırlanan bölümler ve görevler, içtenlikle söyleyebilirim, genel olarak çok iyi. Aksiyon dozajı çok yüksek tutulmuş, bunun yanında bize operasyonların farklı noktalarında yer alma fırsatları da sunulmuş. Böylelikle hep aynı görevleri yapmak zorunda kalmıyoruz. Kimi zaman kaçarken yakalanıyoruz kurşunlara, kimi zaman ise Sovyet askerleri rolünde. Terminator 2’deki inanılmaz kovalamaca sahnesine benzer mantıkta bir sahnenin hazırlanması ve yine filmdeki o sahnede Arnold Schwarzenegger’ın kullandığı silahın da göreve eklenmesi beni çok etkiledi. Üstelik “tam da görev bitti” derken, aslında her şeyin bitmediğini, görev devamında farklı araçlar kullanmak zorunda olduğumuzu anlıyoruz. Karşılaştığımız düşman unsuru da önemli tabii ki.

Yapay zekânın ne çok iyi, ne de çok kötü olduğunu söyleyemeyiz, ama gelişmelerin olduğu gerçek. Önceki Call of Duty oyunlarında, genellikle düşmanlar biraz ateş eder, bunun ardından da sipere geçerdi. Bu da biz oyunculara, karşı saldırı için fırsat verirdi. Zira ateş altında olduğumuz sürece dengemiz bozuluyordu. Black Ops'ta ise, bu durum biraz farklı. Artık düşmanlar, net ateş açısı yakalayınca saklanmayı pek istemiyor. Çünkü kurşunlarla sizi kolayca baskı altına alıyorlar. Bazılarının da üzerlerinde zırhlar var. Bu arkadaşlar da zırhların verdiği güvenle üzerinize üzerinize geliyor. İşimiz daha zor anlayacağınız.

Karada, havada, suda...

Gelelim hava savaşlarına. İlk Modern Warfare oyunundaki AC-130 görevi, unutulmaz bölümler arasında yerini çoktan aldı. Treyarch, olaya farklı ve akıllıca bir bakış açısı getirmiş. Araca binip, bulutların üzerine çıkana kadar akışa tanıklık ediyoruz. Sonrasında kontrol elimize geçiyor ve radar sayesinde yeryüzündeki destek birliklerimize komutlar vererek onları yönlendiriyoruz. Bu bölümde işin en güzel yanı ise, yönlendirmeyi yaptıktan sonra bu kez kendimizi o birliklerde görev yapan askerlerden biri olarak görüyoruz. Bu oyunda her an, her şey değişebiliyor...



Helikopter uçuşları da hava hakimiyeti için size fırsat sunuyor. Tamamıyla arcade bir oynanış tarzı var, ki zira böyle olması gerekiyordu zaten. Helikopteri yönlendirebiliyor, ağır ve hafif silahlarımızı kullanarak düşman birimlerini yok ediyor, yeri geliyor havadaki düşman helikopterleriyle düello yaşıyoruz. Karşıdan gelen roketlerden kurtulmak için yapılan her ani hamle, heyecanı da arttırıyor. Yine de işler her zaman yolunda gitmeyebilir. Farklı seçenekleri denemek zorunda kalabilirsiniz. Yüzerek ilerlemek ve gizlice ölüm gerçekleştirmek gibi. Modern Warfare 2’de senaryo gereği gördüğümüz yüzme işlevi, Black Ops’ta oyuncuların kontrolüne sunulmuş. Ek olarak bot üzerinde düşman birliklerle çatışmaya girdiğimiz anlar da çok zevkliydi. Akabinde çalan müziğe de ayrıca dikkat çekmek istiyorum. Bazı favori bölümlerimi de ek not olarak belirteyim: “Vorkuta”, “Redemption”, “Victor Charlie” ve “WMD”.

Şiddet

Kan gövdeyi götürüyor arkadaşlar. Evet, net söyleyebiliriz: Black Ops, şimdiye kadar çıkmış en şiddetli Call of Duty üyesi. Öncelikle oyundaki tüm karakterler, silahların etkisi doğrultusunda parçalanabiliyor. Kopan kol, bacak, hatta gövde parçaları arasında buluyorsunuz kendinizi. Hepsi bu da değil. İlerleyişimiz esnasında daha şiddetli sahnelere tanık oluyor, hatta bazılarını bizzat gerçekleştiriyoruz. Japonya ve Almanya’nın Black Ops’u sansürlemeye karar vermesi, kesinlike boş bir neden değil. Oynayınca göreceksiniz. Şiddet demişken, aklıma Sergei geldi. Bu karakteri de bir kenara not edin, mutlaka onu görünce etkileneceksiniz. Yine “şiddet” başlığı altında da birçok detayı vermiyorum, hepsini oynayınca görmeniz daha iyi olacaktır, ama şunu da unutmayın: Ayarlar sekmesinde, şiddet unsurlarını kapatabileceğiniz bir seçenek var. Rahatsızlık duyarsanız, bu seçimi uygulayabilirsiniz.


                                          
  1 2 3 4 5
TÜRKİYE CANIM FEDA



Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol