SİTEMİZ HER GÜN GÜNCELLENMEKTEDİR...

SELCEMİNKAZANI

Dungeon Siege III Oyun İncelemeleri 4

 

Zindanlardan güneşli çayırlara

Görev bakımından yine klasik ana görevler ve yan görevler var. Lejyonla ilgili olarak ana senaryo görevlerini yapabiliyor veya bulunduğunuz mekanda NPC’lerden alabileceğiniz yan görevler var. Bunlar sizlere belirli tecrübe puanı olarak ve bazı ödüller olarak geri dönüyor. Yan görevler genel olarak basit sayılır ve bu görevlerde bazı özel (Boss diye tabir ettiğimiz) rakiplerle karşılaşıyorsunuz. Bunlar daha çok tecrübe puanı ve öldüklerinde özel eşyalar bırakabiliyor.

Bu yüzden tavsiyem yan görevleri de kaçırmayın yapın. DS3’te karşınıza bolca eşyalar çıkıyor. Bunlar satıcılardan, düşmanların üstünden veya sandıklardan şundan bundan fırlayabiliyor. Etraftan genelde kendi karakter sınıfına uygun eşyalar düşüyor, ancak satıcılardaki çeşit az tutulmuş. Bu arada artık sağlık ve mana iksirlerini unutun, bunların yerini ise yuvarlak ışık küreleri almış durumda. Yeşiller sağlık verirken, maviler ise manayı arttırıyor. Düşmanları öldürdükçe, yeşil renkte, iyileştirici küreler ortaya çıkıyor.

Küre haricinde sağlığınızı iki şekilde arttırma imkanınız var, birincisi ya yetenek ağacınızdaki sağlık yeteneğini devreye sokacaksınız ya da save noktalarında oyunu kaydettiğiniz anda sağlığınız dolacak (Tabii ki yanınızdaki karakterinde). Save noktası demişken, yapımda belirli yerlerde mini haritada da belli olduğu gibi belli başlı save noktaları var. Sarı bir ışık süzmesi olarak belli oluyor. Buralardan yapımı kaydedebilirsiniz. DS3’te görev yerini bulamama gibi bir probleminizde yok, genel olarak gidebileceğiniz yol güzergah kendini belli ederken, mini harita üstünde gene eşek gözü gibi görev noktası belli oluyor. Girdiğimiz diyaloglarda farklı cevaplar verip, gidişatı da etkileyebiliyoruz. Yakaladığımız bir tutsağı istersek öldürebiliyor veya serbest bırakabiliyoruz.

Alev alev yandığım doğru

Dungeon Siege III’ün teknik yönlerine doğru eğilecek olursak, karşımızdaki yapımın görselliği üst düzeylerde değil. Hatta daha da iyi olmasını beklerken grafikler bizlere karşı pek dürüst olamıyor. Oyunun başındaki evin yanması, alev efektleri göze batıyordu ve yapay duruyordu. Karakterlerimizin modellemeleri fena değil ve saldırılardaki bazı artistik animasyonlar da hoş yapılmış. Ancak animasyonlar sürekli tekrar ediyor. Ara sinematikler oyun içi grafik motoru ile tamamlanıyor. Ara sinematiklerde konuştuğumuz bazı karakterlerin tipleri ve detayları yapay dururken, bazı karakterler ise güzel yansıtılmış.

Sesler konusunda özellikle efektler açısından DS3 başarılı, hatta müzikleri atmosferi tamamlıyor. Seslendirmeler iyi hoş güzel de, bir iki karakterle konuşurken Rus aksanlı bir İngilizce duyduğum zamanlar da olmadı değil, ama takılmaya gerek yok. Oynanış ve kontroller bakımından kamera bazı sorunlar yaratabiliyor. Özellikle kalabalık düşman gruplarıyla kapışırken, oraya buraya kaçayım derken kamera bazı açılarda bir takılma yapıyor, sonrasında düşmanlarla cümbür cemaat olabiliyorsunuz. Bazı zamanlarda oradan buraya giderken gene kameranın takılma çekimine denk düşebilirsiniz.

Tek kişilik oyun modunun dışında çoklu oyuncu olarak da oynama imkanınız var. Co-op olarak arkadaşlarınızla görevleri bitirmek daha eğlenceli gelecektir. Yapımı toplamda 12 saat içinde bitirme imkanınız var. Sonuç mu? Ben şahsen bazı hatalara karşın genel olarak memnun kaldım. Tamam, belki DS3 daha çok aksiyona kaymış olabilir, ama kendini oynattırmasını biliyor.


                                          
1 2 3 4

TÜRKİYE CANIM FEDA



Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol